6 Şubat 2016 Cumartesi

Halit Hakan Güleray ; Horon Evinde kim, kimdir?

Sürmene - Trabzon

Fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi değerli dostumuz Mak.Mühendisi ve Makina Fabrikası sahibi. Ürettiği makinalar günlük hayatımızda hepimizin içi içe oldu malzemeler. Hakan Güleray gerçekten bir mühendise yakışır şekilde çok zor öğrendi. Fakat hiç aksatmadan sürekli tebessümle bazen kahkaha ile çalışmalara devam etti.

Kendisi 50 kişiyi yönetiyor. Horon çalışmasında tek çizgide bir kişinin onu yönetmesine ne alındı, ne gücendi .. :Sanırım yaşımız gereği güvendi.  Her ortamda, her işte güven en önemli unsurdur. Kendisine sabırlı olursa öğreneceğini ima ettik oda konumuna, dizlerinin rahatsızlığına bakmadan Ufuk Aslan ile birlikte çalıştı, çalıştı, çalıştı. Fotojenik çıkmıyorum dediği için tek fotoğrafı yok :)

Sunta veya Mdv her ne malzeme olursa olsun, siz rengi deseni beğeniyorsunuz onlar mutfaklarımızda ,banyolarımızda olan dolap kapaklarını yapıyorlar. Aynı zaman da bu kapaları yapan makinaları da yapıyor. Kocayusuf Makina
                                Renk ve Desen kartelaları
                               50 kişi istihdam ediyor.

                                Kapağın deseni otomatik olarak işleniyor sonra boyaya gidiyor.

                               Kapaklar işleniyor.


                               Üretilen Makinalar.







5 Şubat 2016 Cuma

Horon işte öyle bir şey

Horon kursu alıp eğlencenin tadını alanlara baktığınızda şöyle bir durumla karşılaşırsınız. Kimileri kursu alır ve giderler, bazıları tadını almıştır ama bir olmaya zamanı yoktur. Kimileri sürekli kültürle ilgili konuları, görselleri izler, paylaşır onlara bu kadarı yetiyordur.

Kimileri içinse farklıdır horon tutkusu. Denemek, izlemek için gelirler, içlerinde bir şeyler harekete geçmiştir. Farklıdır hissettikleri, onlar için kültürün ta içlerine dalarlar. Çok büyük değişikliktir ve mutluluktur bu tür bir coşku içinde horon oynayıp eğlenmek . 

Hüzne  tasalanmaya zamanları kalmayacaktır, doyasıya yaşarlar belli bir müddet.

Elde ettiklerinde , horon dansının büyüsünü ,eşsizliğini içlerinde katıksız hissettiklerinde onlara aittir artık o dans . Elde edilip başarılmıştır nasıl olsa! her yerde herkesle keyfini çıkarabilirler horonun.
Biz gibi yaşam biçimi yapmışlar içinse olmazsa, olmaz bir durumdur horon ile her an bir bütün olmak.. Böyle bir duruma zaman, zaman giren çıkanlar olur. Bu kulüp havasındaki birliktelikten, horon halkasından çıkmaktan, bu olgunun kaybolmasından korkanlar da vardır.

Horon dansı onlara ait olduktan sonra , farklı bir tat, farklı hayatı daha yaşamak veya tanımak isterler. Oysaki buradaki mutluluk farklı ve yalın bir anlayıştan birliktelikten geçmektedir. Kimseyi yönlendiremezsiniz, yönlerini kendileri bulurlar. 

Aclan Sezer Genç
2014

Ufuk Aslan ; Horon Evinde kim, kimdir?

Arsin - Trabzon




Aile dostu Hakan Güleray ile geldiklerin de üç ayak öğrenip gideceklerdi. Gerçekten meslekleri gereği Kemençe ritminde bile hesapsız ölçümsüz adım atmıyorlar, her salınımın bir matematik değerini bulmaya çalışıyorlardı. Estetik anlamda horonu öğrenmeleri zaman aldı. Ufuk Arslan her seferinde tamam işte eğitimi aldık, yeter bu kadar der gibiydi.


Hakan Güleray inatla , bazen tebessümle, bazen kahkaha ile bu yola baş koydu. Üç ayak bitti, yenlik, alaşağı bitti. Gideceklerini sandığım anda Akçaabat ne zaman başlıyor dediler. Onlar gibi hesaplı , kitaplı matematiksel düşünce ile dans , horon öğrenmek isteyen erkek arkadaşlardan bir sınıf yaptık. Hala çalışıyorlar ve heyecanla sevgi saygı ile daha iyi nasıl olur diye bakıyorlar. Ufuk Arslan geçen gün - Tek eğlencem, haftayı iple çekiyorum. Demişti. eğitim bitse de gitsek anlayışından oynamak ,eğlenmek, bir arada olmak anlayışıyla hem kültürünü yaşıyor hemde çok iyi eğleniyor.

İnşaat sektörünün çok değerli firmasının AsProfil-Duvar Koruma Sistemleri- İnşaatla ilgili tüm profiller ve derz'lerin üretici firmasının www.asteknik.com yöneticisi, mali işler sorumlusu..

İyi ki bizimlesin ve kültürümüzün içindesin ..

Bülent Ecevit Uslu ; Horon Evinde kim, kimdir?

Çaykara - Trabzon 
Konusunda uzman bir Türk firmasının yöneticisi değerli horon kültürü dostumuz Bülent Ecevit Uslu biz ağırladı. Yurt dışında yaptığı tahsil nedeniyle uzak kaldığı kültürünü öğrenmek için aramıza katıldı. Öğrenmek için biraz zorlansa da sabırla eğlence ile bizimle oldu.   Düğününden hep birlikte oynadık. Kültürü seven her fırsat da yayına dostlarını da alarak gelen Bülent artık horon kültürünün bir parçası.

Bizlerle sık aralıklarla yurt dışına gelen bizim vasıtamızla orada tanıdığı kültür dostlarına bizi itibarsızlaştırma düşüncesini hayat geçirenlerin yaptıklarını ve yanlış anlamaları önlemek için yazdığım on sayfa Türkçe metni üşenmeden, bıkmadan her cümleyi bana sorarak anlamını ne demek istediğimi sorgulayarak İngilizce metne dönüştürmek için bize çok büyük destek vermiştir.

İyi anlamda veya olumsuz anlamda yapılanlar iyinin yanına kar, kötünün kar olarak kalmadan her zaman hatırlarda kalacaktır. Aksi takdirde iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın farkı olmaz. Ego tatminleri gereğiyle aramızdan ayrılan arkadaşların değer bulması nasıl yorumlanacaktır. İyiler kötüler kadar cesur olmadıkça hayat her anlamda her zaman çok zor geçecektir.

İyi ki Bizimlesin Bülen Ecevit Uslu


4 Şubat 2016 Perşembe

Zeki Kar Horon Evinde kim, kimdir?

Destek verenleri, katkı sağlayanları bilmeli tanımalı, tanıtmalıyız. zekduoton
Horon kültürü dostu aynı zamanda hemşehrim Zeki Kar ‘ı tanımalıyız. Horon Evi Dergisinin tasarım, yapım, yönetimi ve baskısını bu işin profesyoneli olmasına rağmen hiç ücret almadan tasarladı, basımını yaptı ve getirdi.
Zaman, zaman gecelerde fotoğraflarımızı çekip yayınlıyor. Buna rağmen kurslara ve gecelere gelip gerekeni yapıyor.
İşiniz olursa tercih eder misiniz? Doğru uçları birleştirmek zorundayız ki güzellikler katlanarak çoğalsın.  Zeki Kar ; Horon evin de kim kimdir?

Koleksiyon ; 92. Horon Gecemiz

Koleksiyon ; 92. Horon Gecemiz

Kahvaltı + Pratik

06 / 02 / 2016 SAAT 09.00 CUMARTESİ GÜNÜ

09.00-10.00 Kahvaltı
10.00-12.00 Maçka Kadın, Sernitsa, Kotsari, Lecina vb. oyunları eğlenmek, gelişmek başka oyunlar öğrenmek için gerçekleştirilecektir.

Gelecekseniz lütfen bilgi veriniz.

En az 12 kişi olmalıyız.

2 Şubat 2016 Salı

Bir danscı'nın gözünden horon geceleri

Horon Gecesi’nden Çıkardığım Dersler
1- Bilhassa Horon Gecesi’nden bir gün önce başka dansçı arkadaşının Flamenko ayakkabısı ile dans etme…Sakatlanırsın…Horon Gecesi’ne tam hazır gitmelisin.
2- Horon Gecelerine mutlaka katılınmalı. Horon halkasının ikinci turunda , oynanan oyunun “düz horon” olduğunu ancak anlayabildim. Dersteki bilgilerin yerine oturması için Horon Gecesine katılım şart.
3- Bu dünyada , medeni, iyi, güzel insanlar var. Ve bu dünyada hala umut var.
4- Bazen ben birilerine öğrettim, bazen birileri bana öğretti. Horon halkasında sağındaki solundaki insan sana yardımcı oluyor.
5- Karadenizli olmadan Karadeniz’i, müziğini, dansını, denizini, halkını hep sevdim. Haklıymışım…
6- Hemen her Horon halkasına katılınmalı, “mükemmel olduğun an” beklenmemeli… Bir gecede dünya kadar şey öğrendim.
7- En önemlisi çok eğlendim…Sabaha kadar horon oynayacak potansiyeli kendimde gördüm…Günlerce oynanabilecek bir halk oyunu…
8-Bu dansı bulan , icat eden, oynayan, geliştiren halka ve onun otantik, bozulmamış halini bizimle tanıştırma misyonunu yerine getiren Horon Evi’ne, Aclan Hoca’ya , tüm hocalara teşekkürler…
Devrim Neval….09.04.2014

1 Şubat 2016 Pazartesi

Klinik Psikolog Şeniz Pamuk

       

Sevgili Şeniz Pamuk Çalışmalara başladığında şaka değil sanırım mesleğiyle ilgili bir şey, pek konuşmadı, saatinde geldi ve gitti. Sormadı, sorgulamadı sadece verilen dersi uyguladı. Bir sene sonra sınıfı azaldı azalan sınıfa ücretsiz olarak Soldoylu gençleri getirerek kursun devamını sağladık. İstekle arzu ile bir sene gibi bir zaman daha onlarla da çalıştı. 
Kurs zamanı uzun sürünce gurup yavaş , yavaş azaldı.  Hem o saati meşgul etmemek hemde sinerjiyi arttırmak için ders içinde Şeniz'e -Yeteri kadar çalıştık, sınıfta azaldı, yapmak istemiyorum fakat mecburum- dedim.  Yine sessizce ve gülümseyerek ve gözlerini kaçırarak hiç bir söylemedi. Fakat onun o hali hala gözümün önünde çok kötü olmuştu. Aynı saate başka sınıfı yeterli sayı ile başlattık. Şeniz açıkta ve çok sevdiği Horon dan ayrı kalmıştı.   
Bir hafta geçtikten sonra kendisini aradım ve durumu açıklamaya gönlünü almaya çalıştım. Bana hak verdiğini söyledikten sonra, şöyle devam etti. - Hocam ya! dedi. Mutlu olduğun evine gelmişsin, tam dinleneceğin sırada ev sahibin geliyor ve sana   "Yarın evden taşının " diyor dedi. -Sizinki de öyle hemde çok ama çok zor oldu- dedi .
Kurslarda hiç konuşmadan bir yıla yakın zaman Topkapı da birlikte çalıştık. Horon kültürünü sevebileceğini anlıyor ve görüyordum. Yanılmıyorsan Annesi Alman, Babası Konyalıydı.Fakat bu kadar içten ve saf bir anlayışla sevebileceğini hiç hesaba katmamıştım. 
Yaptığım davranış beni de etkiledi. Onların sınıfının saatine açtığım kursu iki hafta sonra iptal edip oradaki arkadaşları başka sınıflara alarak Şeniz'in tekrar horona başlamasını sağladım.  Ve yaz gelince dönemi bitirdik . Kurslara geldiği dönemlerde onlarca kez Yunanistan seyahatine gitmesine rağmen, bizimle her defasında gezilere geldi .Çok mutlu oldu ve olmaya da devam ediyor. 
Horon Evi : çok değerli  bir Psikologun eğlenmek, bir arada olmak, gecelerde tek halkada buluşmak,terapi görmek :) dost edinmek için geldiği, maddi manevi destek verdiği bir anlayışını diri ve uygulanabilir tutmaya devam edecektir. 
 Yeni dönem başladığında Topkapı da onun seviyesinde sınıf kalmadı. Kadıköy de altı yedi senedir devam eden gurubumuz ile yurt dışına yaptığımız gezilerden tanıştığı sınıf arkadaşları olacak kemik takım ile Şeniz sizin sınıfa gelebilir mi? dediğimde hepsi memnuniyetle  demişlerdi. Şeniz ben nasıl? oynayacağım onlarla olmaz dedi ama horon sevgisi ağır bastı. Oysa başka bir sorun  daha vardı. A takımı saat 19.30 da çalışıyordu. Şeniz ise 21.00 den önce gelebilme şansının olmadığını söylediğimde Salı grubu saatlerini 21.00 'e aldılar.
Horon halkasında dostluklar, arkadaşlıklar böyle gelişiyor. Horon öğrenmek ise uzun süreler eğlenmek, spor, hobi, kültüre katkı diye kalıcı olduğunuz da, yeteneğiniz, kilonuz ne olursa olsun gelişerek en üst düzeye çıkıyor.  Horon yaşam biçiminiz olduğunda tam 3-4 antidepresan yerine geçer hale geliyor    
Şeniz iş yerini yeni aldığı yere taşıdı hayırlı olsun diye bu gün ziyaret ettim. Horon halkamız da olan sizleri iş yerinizde size ait olan mekanda görmek, sohbet etmek farklı çok özel, gurur ve mutluluk verici.  Evet bu bir horon masalı. Bu yazılar belki bir gün ya belgesel, ya kısa metrajlı bir film veya gösteri olacak. Oyuncular perdede ,sahnede de hep bizler olacağız. Belkide bir kitap bize hepimize ait olarak kalacak. Yazacak o kadar çok hikayem var ki acısıyla tatlısıyla hepsini bu satırlardan yazmaya başlayacağım.
Sevgili Şeniz'e yeni iş yerinde sağlıklı , mutlu bol kazançlar diliyorum. Umarım hep bizimle kalır.  Şeniz'in B.E.Y.A.Z Danışmanlık Merkezi ni ve Şeniz Pamuk'u tanımalısınız.
     


Sizleri 4.sünü gerçekleştireceğimiz UYU(Ş)MA AYIK KAL! nöbetine davet ediyoruz.

Sevgili arkadaşlar,

Birlikte eğlenmek kadar sosyal olaylara da birlikte duyarlılık göstermek içinde olduğumuz halkayı daha güçlü bir hale getirecektir.

31 Ocak 2016 PAZAR günü saat 13.00'te Galatasaray Lisesi önünde 4.sünü gerçekleştireceğimiz UYU(Ş)MA AYIK KAL! nöbetine davet ediyoruz.

Her geçen gün büyüyen önlenmesi güç bir sorunla karşı karşıyayız.

Madde bağımlılığının sonuçlarını en çaresiz ve en yakıcı haliyle yaşayarak kardeşlerine-eşlerine-çocuklarına sahip çıkmaya ve baş etmeye çalışan Madde Bağımlısı Yakınları,
Bağımlılık Tedavisi SGK ve GSS uygulamalarını, Bağımlık tedavi süreçlerinin nasıl bir çıkmaz döngüye dönüştüğünü paylaşacağız.
Biz en çok canı yanan Madde Bağımlısı Yakınları yaşadıklarımızın kader ya da utanılacak bir durum olmadığı bilinciyle;
• Geride kalanlar için
• Sadece ailelerinin üzerine bırakılmış bağımlıların sorunları için bir araya gelerek "ARTIK YETER! GÖRÜN! DUYUN! GEREĞİNİ YAPIN!" diyoruz.

Sizi 31/01/2016 Pazar Günü  Saat 13:00'te Galatasaray Lisesi önünde ayrıntılarını verdiğimiz basın açıklamamıza davet ediyoruz.

İlginizi esirgememeniz umuduyla iyi çalışmalar dileriz.


O GÜNDEN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAKTI

Ufak değişimlerle başlayan serüven, yolcularına bu yolun sonunun nereye varacağına dair hiçbir fikir vermiyordu. Her gün yeni bir şeyler öğrenmenin hazzıyla bazende paylaşma heyecanıyla hızlıca geçiyordu yıllar. 

Msn, mail, renkli gifler, vazgeçilmez kedi köpek resimleri ,dinle alakası olmayan cuma mesajları, bayramlaşma fasılları, gün içinde Allah'ı anmayan dillerin "Allah rızası" için yaptıkları paylaşımlar vs. vs. derken paylaşım çılgınlığına yakalandık hepimiz ayrı ayrı.
Evdeki yemekten bir tabak değil, cepteki paramızdan bir kuruş değil, yazılar, resimler, atasözü olmaya aday cümleler paylaşıyorduk ve bilinçaltımıza sondaj çalışması yapan reklamlarda bunları yapmayanları FASÜLYE olmakla suçluyordu..
İçimizde olan değil, olmak istenilen paylaşılıyordu çoğu zaman.

Mesela karısından deniz aşırı memleketlere kaçmak istercesine soğuyan bir adam, sevgilisine veya haset akrabalara inat, eşiyle birlikte çektirdiği fotoğraflarda "Ömrüm, Allah bizi ayırmasın"  yazıyordu ve  "Ölse de kurtulsam" diyen eşi adama cevap veriyordu yorum kısmında "Allah seni başımızdan eksik etmesin evimin direği"  :) 
-Çocuğuna sevgi göstermeyi bilmeyen, tahammül eşiği sıfır bir başka annecik  "yaşam sebebim yazmış kayın validesinin büyüttüğü çocuğuyla çektirdiği fotoğrafa.

-Kolestrol seviyesini arttırdığı için yiyemediği yemeklerle dolu bir masada, herkes elinde ki telefonlara dalmışken "dostlarla yemek keyfi" yazmıştı bir teyze..
İnternetle tanıştığımız  o günlerden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı artık.
2 hayatımız, 2 suretimiz vardı ve aslı gibidir değildi 2. yaşamlarımız..

Populer Romaika tarzıyla ezber bozan bir saz ustası Mathayos Çahuridis

Kemençeci: Matthaios Tsahourudis

Söyleyen: Stathis Nikolaidis
Kemençe dediklerinde aklıma eskiden  İsmail Türüt gelirdi 
: )Kemençe meğer o zamanla popüler kültüre esir düşen bir sazmış.

Kemençenin tellerine biri dokunmasın! İnsanımızı hoplatmak kolaydır, hemen birilerinin omuzları oynamaya başlar, neşeli 
ayaklar hareketlenir.
Amcamın tabiriyle "Kemençe sesini duydunuz mu şeytan girer kaburganızın altına" :))

Populer Romaika tarzıyla ezber bozan bir saz ustası Mathayos Çahuridis .
Bakmayın ismininin farklı olduğuna . O da bizden biri, Çakıroğullarındanmış kendisi : )

Nasıl bir hüzün, nasıl bir duygu, bam teli onun kemençesinin akorların da saklı.
Bir babanın, gurbete giden oğlunu düşünürken kalbinin derinlerinden gelen nağmeler..

Keyifli dinlemeler ;) 


https://youtu.be/obyxkj8-i5Q

Soldoy - Bir Horon Efsanesi

Kitabın Orjinali (Tıklayın)                                     SOLDOY BİR HORON EFSANESİ   ACLAN SEZER GENÇ                                ...